Menü Kapat

Zootropolis’i izleyelim mi?

zootopia'nın kalabalık bir caddesi

Vahşi bir hayvanın parçaladığı minik tavşan, tiyatro sahnesinde, kanlar içinde can veriyor… Bir dakika, bu bir çocuk filmi değil miydi?

Evet, Zootropolis güzel bir çocuk filmi. Açılış sahnesindeki kanlar da bir çocuk müsameresinde, minik Judy’nin eliyle havaya savurduğu kırmızı kurdele ve yine kendi eliyle sıktığı ketçaptan ibaret. Filmin hemen başındaki bu müsamere sahnesi, derme çatma özel efektleriyle komik. Öte yandan bizi, filmin geçtiği dünya hakkında bilgilendiriyor. Bu dünyada tüm hayvanlar iki ayak üzerinde yürüyor, konuşuyor, düşünüyor, elbise giyiyor, jimnastik salonuna, sinemaya gidiyor.

Zootropolis’in konusu

Küçük bir kasabada yaşayan Tavşan Judy, çocukluğundan itibaren polis olmanın hayalini kuruyor. Ancak bu öyle kolay bir şey değil, çünkü hayvanlar aleminde bir tavşanın polis olması görülmedik bir şey. Ailesi onu bir çiftçi olmaya ikna etmeye çalışıyor. Ancak Judy kararllı. Hayalinin peşini bırakmıyor ve polis okuluna gidiyor. Ufak tefek olduğu için başlarda zorlansa da, polislik eğitimini üstün başarı ile tamamlıyor. Bir polis olarak Zootropolis’te görevlendiriliyor ve gidiyor. Film buradan sonrası, hayvanlar aleminin İstanbul’u olan Zootropolis’te geçiyor.

Mizahi öğe

İnsanların homojenliğinin aksine, boyutları, yaşama alanları, beslenme ve yaşama alışkanlıklarının hayvan türleri arasında büyük farklılıklar göstermesi, filmde mizahi bir öğe olarak başarıyla kullanılmış. Suaygırı yaşadığı su birikintisinden takım elbiseleriyle ama sırılsıklam bir şekilde çıkıp özel kurutma cihazında kuruyup işine gidiyor. Ya da bir büfede tezgahtarlık yapan ufak tefek bir hayvanın meyve sularını zürafalara asansörle yollaması.

Hayvanların huyları arasındaki zıtlıklar da iyi işlenmiş. Hele tembel hayvanların çalıştığı bir  devlet dairesi sahnesi var ki, film sırf o sahne için izlenir.

Zootropolis'te tembel hayvanların çalıştığı devlet dairesi
Zootropolis’te tembel hayvanların çalıştığı devlet dairesi

Zootropolis karakterleri ve akış

Tavşan Judy’nin mimik ve jestleri Karmakarışık’taki Rapunzel’inkilere çok benziyor. Herkese aynı etkiyi yapar mı bilemiyorum, ama bende zaman zaman sanki Rapunzel Judy maskesi giymiş gibi bir his uyandırdı.

Rapunzel gibi sihirli saçları olmasa da Judy, karakteri ile övgüyü hak ediyor. Olumlu bakış açısını, yaşadığı güçlüklere rağmen, film boyunca koruyor. Kendisine pek de dostluk göstermeyen Tilki’ye bile hep açık ve merhametli davranıyor. Yeri geldiğinde hatalı olduğunu kabul ediyor ve çözüm üretiyor. Bu bakımdan ondan öğreneceğimiz çok şey var.

Nitekim Tilki Nick, Judy sayesinde bir dönüşüm yaşıyor. Uzun zamandır hep yukarıda tuttuğu gardını indirerek samimiyet ve dostluğa ulaşıyor. Bu dönüşümde tilkice zeki ve muzip tavırlarını koruması da hem karakterine, hem de filme renk katıyor.

Zootropolis'in ana karakteri tavşan Judy Hopps
Zootropolis’in ana karakteri tavşan Judy Hopps
Zootropolis'in kurnaz tilkisi Nick Wilde
Zootropolis’in kurnaz tilkisi Nick Wilde

Sonuç

Zootropolis, hayallerini gerçekleştirmek yolunda önüne çıkan engellerden yılmayan bir tavşan ve onunla birlikte sevgiyi, güveni bulan dostlarının öyküsü. İnsanın, ne kadar alışılmadık ve zor görünürse görünsün her şeyi başarabileceği düşüncesi güzel bir üslupla işleniyor. Film müziği Try Everything de sözleriyle bu düşünceyi destekliyor.

Disney’in bildik klişeleri bir yana bırakılırsa çocuğunuzla (ya da kendi başınıza) izlenebilecek bir film. Belli mi olur? Bakarsınız bizim kızla biz de bir kere daha izleriz.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir