levsel
Bi-Bib vardı 80’lerin başında, sakız. Yaşı yetenler hatırlayacaktır, araba resimleri çıkardı içinden. Resim ve hemen altında araca ilişkin bilgiler. Efendim maksimum hızı nedir, motor hacmi, silindir adedi kaçtır vesaire.
Biriktirilirdi bunlar. Biriktirilir ve üstüne çeşitli oyunlar dönerdi. Rakibi ütmek üzerine oyunlar tabi. Hiç bir çocuk cebinde serveti sayılabilecek Bi-Bib destesi olmaksızın çıkmazdı evden. Başta maç yapmak olmak üzere bin bir çeşit oyun vardı dışarıda doğru; misketi, elmaya dalması, tüftüfü.. Gel gör ki mesai tam gündü ve konu bir şekilde Bi-Bib’e de gelirdi.
İki ve üzeri sayıda Bi-Bip meraklısı yanyana geldiği vakit direk girilirdi oyuna, sualsiz. Duvara bir çizgi çekilirdi ilkin, yüksekliği belirlemek için. Yarışmacı adaylar bu çizgiden aşağı süzülmek üzere kendi riske ettikleri Bi-Bib kağıdını bırakır, aşağıya pot olarak konmuş Bi-Bib tomarının üstüne konmasına dua ederlerdi ki tomarı cebe indirebilsinler. Katılımcıların kazanma iştahını ölçebilin diye söylüyorum; kahvedeki taş çalmaya denk gelen çaktırmadan üfleme vardı havada süzülen kağıda. Kavga çıkardı.
Rakibinin Bi-Bib tomarına daha büyük şehvet besleyen, çocuk gözlerini şimdiden kumar bürümüş kimi daha agresif oyuncuların mücadelesi ise daha sertti. Destelerini karıştırdıktan sonra karşılıklı oturur; üst sıradaki kağıdının güvendiğin bölümünden söylerdin; “Hız: 198.” Rakip, kendi destesinin en üstündeki kağıttan okurdu cevabını: “174 anasını satiim!” Tabi ki kazanan, kağıdını rakibine göstermekle yükümlüydü teyit için; yer miyiz ulan biz!
Sonra Bi-Bib üretimi kesti. Turbo diye başka bir sakız çıktı aynı işi gören. Sakızı daha güzel, resimleri daha büyük ama daha pahalıydı; sarstıydı bütçeleri.
Birçoklarının Bi-Bib destesi hala sadece onun yerini bildiği bir zulada duruyordur. Yaşı müsait olanları biraz zorlayın, konuşturursunuz.
Merhaba
Sakız kağıtları topluyorum.
Hala Tipitip, turbo, bibib, atomik, dandy-dal ve diğerlerine sahipseniz, lütfen bana bir e-posta gönderin: [email protected]
Onlara iyi bir fiyat teklif ediyorum.
O kağıtları artık bulamazsın çünkü o kağıtlar ve boyaları kendi kendini imha ediyordu.
fazla cebinde taşıyamazdın.
Ah güzel kardeşim. o günlere döndürdün beni. ne güzel günlerdi onlar anne ve babam ceplerimden alırdı o kagıtları. ikisi de vefat etti ama o günleri anımsamak güzeldi. dertleşmek istersen cep nom 05377408609. ara geçmişleri yad edelim. adım muzaffer. 50 yaşındayım.